DNA tamiriyle kanserli hücreye savaş

23.11.2023 - Perşembe 09:09

Tıpta üroloji bölümü erkek hakimiyetinin yoğun olduğu branşlardan biri. Bir kadın üroloji uzmanı olarak Almanya'da Hamburg Üniversitesi ve yine aynı şehirdeki Martini Prostat Kanseri Kliniği'nde birçok çalışmaya imza atan Türk bilim kadını Prof. Dr. Derya Tilki ile geçtiğimiz günlerde 16'ncı Üroonkoloji Kongresi için geldiği Antalya'da görüştüm. Ürolojinin geldiği son noktayı anlatan Prof. Dr. Tilki "Üroloji geleneksel olarak erkek egemen bir branş olmakla beraber kadın ürolog sayısı süratle artmakta. Ancak hâlâ cinsiyet eşitliği sağlanmış değil. Üroloji camiasında herkes bir araya gelerek bu değişimi sağlamalı" dedi. "Türkiye'de ürolojide görev yapan kaç kadın doktor var?", "Yurt dışında durum nedir?" sorularına ise Prof. Dr. Tilki, şu yanıtı verdi: "Türkiye'de 20 civarında kadın ürolog olduğunu sanıyorum. Pek çoğu kadın ürolojisi ve çocuk ürolojisi alanlarında çalışıyorlar. Üroonkolojide branşlaşmış bir kadın ürolog yok. Dünyadaki duruma gelince, Amerika Üroloji Derneği verilerine göre; ilk kez 2020'de kadınlar tüm üroloji işgücü içinde yüzde 10 eşiğini aştılar. Bu oran 2021'de yüzde 11'e çıkarak en yüksek seviyeye ulaştı."

TOPLUM YAŞLANDIKÇA ARTIYOR

"Son dönemde prostat kanserindeki artışı neye bağlıyorsunuz?" sorusuna ise Prof. Dr. Tilki "Öncelikle PSA (Prostat Spesifik Antijen) bazlı taramalar çok daha arttı ve toplum yaşlanıyor" cevabını verdi. Erken tanının çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tilki, "Prostat kanserinde spesifik pek fazla şikayet olmaz. Bu nedenle 50 yaşın üstündeki erkeklerin düzgün aralıklarla üroloğa başvurup PSA'larına baktırmaları gerekir. Bu taramalara aile riski varsa 40'lı yaşlarda başlanmalı" dedi.

KANSER HÜCRELERİNİ BLOKE EDER

DNA tamirini Prof. Dr. Tilki şöyle açıkladı: "Bu genler genel olarak DNA'da gelişen hasarın fark ve tamir edilmesi, bu hasarlara karşı DNA toleransının arttırılması ve DNA replikasyonu sırasında oluşan hatalara karşı korunma amacına hizmet ederler. PARP inhibitörleri, DNA hasarını onararak kanser hücrelerinin hayatta kalmasını sağlayan PARP enzimlerini bloke eder. Bu ilaçlar, özellikle BRCA gen mutasyonları gibi DNA onarımındaki eksikliklerden etkilenen kanser türlerinde etkilidir. DNA hasarını onaramayan kanser hücreleri işlevsiz hale gelir ve ölür. Bu da kanserin büyümesini ve yayılmasını engeller."

BU YÖNTEMLE GENLERDEKİ MUTASYONLAR ÖNLENİR

PROF. Dr. Tilki, prostat kanserinde aile hikayesinin önemli rol oynadığına dikkat çekti. Prof. Dr. Tilki, aile hikayesinin yanı sıra DNA tamir genlerinin de çok önemli bir yere sahip olduğunu söyleyerek, "DNA genlerinin tamir edilmesi ile bu genlerde gelişecek ve kansere ya da diğer genetik bozukluklara yol açabilecek mutasyonlar önlenir. En çok mutasyona uğrayan DNA tamir genleri BRCA 1-2 ve ATM genleridir. Bu genlerin mutasyonları prostat kanserinde önemli bir yere sahiptir. Bu durumda PARP inhibitörleri gibi hedeflenmiş tedaviler gündeme gelir. PARP inhibitörleri metastatik evrede kullanılır. Bu tedavilerle de hastalığı kontrol altına almak mümkün" dedi.

LUTESYUM 177 TEDAVİSİ

Prostat kanserinde özellikle metastatik evrede son yıllarda pek çok yeni tedavilerin çıktığını belirten Prof. Dr. Tilki "PARP inhibitörü kombinasyonları, Lutesyum 177 ile radyoaktif tedaviler ya da üçlü hormon kombinasyonları bunların bazıları" dedi.

ROBOTİK CERRAHİNİN ÖNEMİ

PROSTAT ameliyatlarında robotik cerrahinin önemine de değinen Prof. Dr. Tilki, "Robot yardımlı cerrahilerin geleneksel laparoskopik cerrahilerden farkı cerrahın hasta başında olmaksızın robot kolları kullanarak cerrahiyi yapıyor olması. Robotik cerrahilerle hastanede yatış süreleri kısaldı. Komplikasyon oranları, özellikle kanama ihtimali azaldı ve iyileşme hızlandı. Görüntü çok daha büyütülmüş ve yüksek rezolüsyonlu olarak cerraha sunuluyor ve böylece cerrahi çok daha rafine hale geliyor. Robot teknolojisinin cerrahi eğitim üzerine müthiş bir etkisi var. Yeni yazılımlar ve simülatörler cerrahi beceri eğitiminde devrim yarattılar diyebiliriz" dedi.

ROBOTLAR İŞ BAŞINDA

ROBOTİK cerrahide kullanılan robotlar ile ilgili ise Prof. Dr. Tilki, şunları söyledi: "Da Vinci'den sonra şimdi de Hugo robotu var. Aslında birbirlerine çok benziyorlar ve cerraha çok ince bir cerrahi müdahale şansı sunuyorlar. Son dönemde robot piyasasında çok yenilik oldu. Hugo ve diğer yeni robot platformları daha gelişmiş gerçek zamanlı görüntüleme, 3D baskı şansı sunarken yapay zeka uygulamaları ile yaratıcılığı daha ileri seviyeye çekecek."

ALINTI KAYNAK: https://www.sabah.com.tr/saglik/2023/11/23/dna-tamiriyle-kanserlihucreye-savas

YORUM YAZ